Bir zamanlar, uzun bir zaman önce, bir kasabanın güzel meydanında, iki yabancı kalp ilk kez karşılaştı. O an, yaşamlarını sonsuza kadar değiştirecek bir hikayenin başlangıcıydı.
Birinci kişi olan Sapanca Escort Sarah, kasabanın yerlilerinden biriydi. Onun güzel kahverengi gözleri, kasabanın yeşil tepelerine ve sakin göletlere aşık olduğu kadar güzeldi. Her gün, güneşin batışını seyretmek için en sevdiği göletin kenarına giderdi. O akşam, kızarmış gökyüzüne bakarken, yabancı bir müzik sesi duydu. Kemanın tatlı nağmeleri rüzgarla ona doğru geliyordu. Bu kasabada daha önce duymadığı bir şeydi.
Diğer kişi ise James'di ve kasabaya yabancıydı. Bir müzisyen olarak geziyordu ve kemanıyla kasabanın güzelliklerini resmediyordu. James, kasabanın meydanında çalmaya başladığında, insanlar onun müziğine çekildi, ama hiç kimse onun gözlerini yakalayamadı - tüm dikkati sadece müziğindeydi.
Ancak Escort Sapanca Sarah, müziği duyan tek kişiydi. Gözlerindeki ışıltı, onun bu güzel melodilere olan bağlılığını gösteriyordu. O an, James ve Sarah arasında bir bağ oluştu. Sarah, gölgeye oturmuş, büyülü müziği dinliyordu ve James, kemanıyla ruhunu anlatıyordu. Birbirlerini hiç tanımıyorlardı, ama müziğin diliyle iletişim kurmuşlardı.
O akşam, meydanın sessizliği müziği dinlemekle doldu. James, kemanın tellerinden çıkan notalarla duygularını ifade ediyor, Sarah ise gözleriyle ona minnettarlığını gösteriyordu. Müzikleri sona erdiğinde, Sarah gülümseyerek yaklaştı ve teşekkür etti. James ise sadece gülümsedi ve gözleriyle Sarah'a derin bir bakış attı.
Bu karşılaşma, onların birbirlerine olan tutkusunun başlangıcıydı. İlerleyen günlerde, Sarah ve James kasabanın gölet kenarında buluşmaya devam ettiler. Birlikte saatlerce konuştular, hayallerini paylaştılar ve kemanın büyülü nağmeleri eşliğinde dans ettiler.
Birbirlerine olan aşkları hızla büyüdü. Sarah, James'in kemanını dinlemek için her fırsatı kolluyor, James ise onunla vakit geçirmek için kasabada kalıyordu. İkisi de birbirlerine duydukları aşkı açıklamadan, birbirlerinin gözlerinde buluyorlardı.
Ancak, kış geldiğinde, James'in başka bir kasabada konser vermesi gerekti. Sarah, onun gitmesini kabul etmek zorundaydı, ama ayrılık acısı kalbini yaralıyordu. James, ona bir söz verdi: Dönüşünde, kasabanın meydanında, o özel gölette tekrar buluşacaklardı.
Ayrı kaldıkları günler boyunca, Sarah ve James birbirlerini düşünerek geçirdiler. Mektuplar yazdılar, telefonla konuştular ve aşk dolu sözlerle dolu romantik bir mektuplarla dolu romantik mektuplar paylaştılar. Ama kasabanın meydanında tekrar bir araya gelme hayali onları ayakta tutuyordu.
Bahar geldiğinde, James kasabaya geri döndü ve hemen göletin yanına gitti. Sarah da oradaydı, onu bekliyordu. İkisi de birbirlerine sarıldı ve aşkları daha da güçlendi. Gökyüzü mavileşirken, James kemanını çıkardı ve aşk dolu nağmeleri çalmaya başladı. Sarah ise kollarını James'in etrafına doladı ve dans etmeye başladılar.
O an, aşkın ve müziğin kusursuz bir birleşimiydi. Sarah ve James, birbirlerine olan tutkularını göletin sessizliği içinde ifade ettiler. Artık birlikteydiler ve birlikte olmanın tadını çıkardılar.
Sarah ve James'ın aşk hikayesi, kasabanın efsanevi bir hikayesi haline geldi. İkisi de birbirlerine olan sevgilerinin gücüne ve müziğin güzelliğine inandılar. Bir ömür boyu sürecek bir aşk hikayesinin kahramanlarıydılar, çünkü onların aşkı sonsuzdu.