Gecenin karanlığına gömülmüş, sessiz bir sahil kasabasında, iki yabancı ruhun yolları kesişti. Ella, masmavi deniz kenarında yürürken dalgaların hışırtısı kulaklarını okşuyordu. O, bu küçük kasabanın sakinlerinden biriydi ve her gece yıldızları izlemek için buraya gelirdi.
Bir akşam, Merter Escort Ella'nın gözleri plajın uzak köşesindeki bir kişiye takıldı. Orada, incecik kumun üzerine uzanmış, gökyüzünü seyreden bir adam vardı. Güzel bir sakinliği vardı, sanki tüm dünyanın sırlarını biliyormuş gibi. Escort Merter Ella, merakla yaklaştı.
Adam, Isaac adını taşıyordu ve o da kasabanın yeni sakinlerindendi. Kendisi, bir yazar olarak sessizliği ve denizin melodisini seviyordu. İlk karşılaşmalarında sadece gülümsediler ve yıldızlar altında sohbet etmeye başladılar.
Geceler geçtikçe, Ella ve Isaac arasındaki bağ daha da derinleşti. Birlikte yürüyüşler yaptılar, güneşin batışını izlediler ve birbirlerine hayatlarının en derin sırlarını açtılar. İkisi de, kalplerinin birbirine çekildiğini hissediyorlardı, ama aşkın bu sinsi oyununu kabul etmeye cesaret edemiyorlardı.
Bir yaz gecesi, dolunay yıldızların arasında yükseldiğinde, Ella ve Isaac sahilde oturmuşlardı. Deniz rüzgarı saçlarını okşarken, Ella cesaretini topladı ve Isaac'a baktı. "Isaac," dedi, "Bu anı yakalamalıyız, çünkü ne zaman geleceği belli olmaz."
Isaac, gözlerinde bir ışık parladığını hissetti. "Ella," dedi, "Seni seviyorum. Kalbimdeki bu derin duyguları inkar edemem. Seninle olmak, hayatımın anlamı haline geldi."
O gece, dolunay altında, Ella ve Isaac birbirlerine tutkulu bir öpücük verdiler. İkisinin dudakları bir araya geldiğinde, zamanın durduğunu ve yıldızların onları kutsadığını hissettiler. İşte bu an, aşkın doruk noktasıydı.
Ancak hayat, sadece mutluluklarla dolu olmazdı. Ella'nın kasaba ile derin bağları vardı ve Isaac'ın da başka bir yerde iş teklifi almıştı. İkisi de aşklarını sürdürmek istiyordu, ama geleceğin belirsizliği onları endişelendiriyordu.
Birkaç ay boyunca, uzun mesafeli bir ilişkiyi denediler. Mektuplar yazdılar, telefonla konuştular, ama her an birbirlerinin yanında olma özlemiyle yanıp tutuştular. Zamanın geçmesiyle, aşkı daha da büyüdü ve güçlendi.
Bir yıl sonra, Isaac, kasabaya dönme kararı aldı. İşini bıraktı ve Ella'nın yanına taşındı. İkisi de artık birbirlerine sonsuz bir bağla bağlıydılar ve gelecekleri birlikteydi.
Yıllar geçtikçe, Ella ve Isaac'ın aşkı daha da sağlamlaştı. Evlendiler ve ailelerini kurarak birbirlerine olan sevgilerini bir sonraki nesile aktardılar. Her dolunay gecesi, sahilde oturup o ilk öpücüğü hatırlarlardı ve bu, onların aşkının hiç solmayan bir yıldız gibi parlak olduğunu hatırlatırdı.
Birbirlerine olan aşkı, zamanın testine dayanıklıydı. Ella ve Isaac, birbirlerine olan tutkularının ve sevgilerinin ne kadar güçlü olduğunu her gün yeniden keşfettiler. Ve böylece, yıldızlar altında başlayan bu tutkulu aşk hikayesi, sonsuza kadar devam etti.